Samsun’da bir meslek lisesinde Bilişim Teknolojileri öğretmeni olarak görev yapan, Pardus Dönüşümünü destekleyen öğretmenimiz Fatih ERDAL ile Pardus hakkında konuştuk.
Fatih Bey, okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?
Merhaba. Adım Fatih ERDAL. Samsun’da bir meslek lisesinde bilişim teknolojileri alan öğretmeni olarak görev yapıyorum. Üniversiteyi bitirdiğim yıllarda Pardusa ilgim vardı. Fakat o dönemde dokümantasyon fazla yoktu. İlk kurulumu pisi pardus ile gerçekleştirdim ama işin içinden çıkmakta çok zorlandım. Öğretmenliğe başladıktan sonra bir hizmet içi eğitim ile birlikte GNU Linux/Pardus işletim sistemini aktif olarak kullanmaya başladım. Halen kullanmaktayım. İbrahim Paşa AKÇA hocam bu konuda benim hocam diyebilirim. Özellikle yazılımda bireysel ve ülke olarak bağımsız olmadığımızı düşündüğümden Pardus yaygınlaştırma konusunda girişimlerim oldu. İlk girişimim çalıştığım bir ortaokulda kurduğumuz bilişim teknolojileri atölyesinin 20 adet öğrenci bilgisayarına tek işletim sistemi olarak Pardus kurmak oldu. O okuldaki öğrencilerim hem yaş hem de köy olanaklarından dolayı sahipliişletim sistemi ve yazılımlara bağımlı olarak yaşamıyorlardı. Bu nokta benim için belki avantaj oldu diyebilirim. Çocuklar özellikle Gnome arayüzüne bayıldılar ve severek kullandılar. Öğrenme konusunda hiç zorluk çekmediler. Daha sonra yine aynı kurumda öğretmen arkadaşlarımıza bir sunu yaparak neden pardus kullanmamız gerektiğini anlatarak etkileşimli tahtalara da ETAP Pardus pilot uygulaması gerçekleştirdik. Öğretmenlerle geçirdiğimiz süreç öğrencilerimiz kadar kolay olmasa da yoğun teknik destek vermeye gayret ederek bu süreci de güzel bir şekilde gerçekleştirdik. İkinci pilot çalışmayı komşu okulumuzda farklı bir etkileşimli tahta sürümünde gerçekleştirdik. Bahsettiğim lisenin bilişim teknolojileri öğretmeni Kadir Bey ile istişare ederek gerekli çalışmaları yaptık. Öğretmen arkadaşlara pardus kullanma gerekçelerimizi açıkça anlattık ve olumlu tepkiler aldık. Bu iki kurumda bir yıldan fazla süre Etap Pardus kullanımı gerçekleştirdik. Süreçte sorun yaratabilecek durumları tespit etme şansı yakaladık. Ardından ilçe bilişim koordinatörümüz aracılığı ile İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet Ali Bey ile görüşerek çalıştığım ilçenin tüm etkileşimli tahtalarına Etap kurma fikrimi paylaştım. Müdür Bey bu girişime pozitif yaklaştı. Bu fikri İbrahim Paşa AKÇA hocama da aktarınca olayın kapsamı ildeki tüm etkileşimli tahtalara kadar yayıldı.
İlinizde/ilçenizde Pardus ve ETAP kullanım durumu ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
İlçemizde özel durumda birkaç tahtamız hariç neredeyse tüm etkileşimli tahtalarımızda Etap Pardus işletim sistemi kullanılıyor. Sayıyı net bilmemekle birlikte 1500-2000 etkileşimli tahtada Pardus kullanıldığını söyleyebilirim. Samsun il genelinde ise yaklaşık 9000 tahtamızda Etap Pardus kullanılıyor. Dönem dönem komisyon olarak toplanıp genel sorunları tartışıyor ve çözmeye çalışıyoruz. Güncel sürümler üzerine çalışmalar yapıyoruz. 3. faz etkileşimli tahtalar kuruldukça sayı daha da artacak.
Pardus Dönüşümü sırasında karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi? Bunları nasıl aştınız?
Süreç benim için birkaç aşamadan oluşuyor. İlk aşamada eski kurumumda yaptığımız pilot çalışmada öğretmen arkadaşlarımızdan aldığımız olumlu ve olumsuz geri dönütler oldu. Olumsuz geri dönütleri İbrahim hocam ve Şenol Aldıbaş hocamın desteğiyle gidermeye çalıştık. Antalya’nın tercübelerinden istifade ettik. İkinci aşamada ilçe müdürlüğü ile göç konusundaki görüşmelerde çekinceleri aşmak için çaba sarf ettim. Sorumluluk almanın da tabi bir stresi olmadı değil. Sonrasında il çapında bilişim öğretmenlerine bir göç semineri verdik. Bilişim öğretmeni olmayan köy okullarına ekipler halinde giderek hem kurulum hem de tanıtım yaptık. Bu noktada ilçe bilişim teknolojileri rehberimiz Orhan hocamın çok büyük desteği oldu. Göç edildikten sonra da köy okullarına zaman buldukça yerinde destek vermeye devam ettim. Kendi çalıştığım ilçe ve yakın ilçelerdeki bilişim teknolojileri rehberliği görevini yürüten arkadaşlara Etap Pardus eğitimleri düzenledik.
Kurulum yaptığımız günden bugüne aslında zorluklar pek değişmedi. En büyük direnç ön yargılardan kaynaklı oluyor. Herhangi bir işletim sisteminde yaşanan donanım veya yazılım sorunları konu Pardus olduğunda kesinlikle Pardus’un kabahati oluyor 🙂 Örneğin öğretmen internet üzerinden bir sunu dosyası satın alıyor. Sunu dosyası parola ile korunan bir şekilde. Yani bir değişiklik yapmanız mümkün değil. Doğal olarak LibreOffice’te ses ya da görüntü problemi yaşanıyor. Çünkü hazırlandığı yazılım açık kaynak kodlu LibreOffice değil, sahipli bir office yazılımı. Bu sorunu aşmamız için ya bizim dosyaya müdahale etmemiz ya da satın alınan noktanın gerekli düzenlemeleri yapması. Sonuçta sorun aşılamazsa dev gibi bir proje olan Pardus suçlanıyor. Çünkü bir kişinin bireysel sunu dosyası istediği gibi çalışmamış oluyor.
İkinci sorun zenginleştirilmiş içerik ya da z-kitap denilen yayın evi dosyaları. Bu dosyalar çalıştırılabilir dosya fakat platform bağımsız java ya da python gibi özgür yazılım diller yerine yine sahipli yazılım olan kodlama dilleri ile geliştirilmişler. Bu nedenle biz bu dosyaları çalışır hale getirmek adına farklı yöntemler denemek zorunda kalıyoruz. Israrla kullanmak isteyen öğretmen arkadaşlara bu gibi durumlarda içeriği üreten yayın evinin bu durumu çözebileceği ve çözmesi gerektiğini anlatsak da sorun okul bilişim öğretmeni ya da yakınında tanıdığı biri tarafından çözülmezse yayın evine ulaşmakta direnç gösterebiliyor. Tam da bu noktada açık kaynak kodlu yazılımların neden sahipli yazılımlara tercih edilmesi gerektiğini tekrar pekiştirmiş oluyoruz. Yayın evleri lisans ücretleri ve sözleşme sorumlulukları gibi bağlayıcı durumlara rağmen sahipli yazılımlar kullanıyorlar. Halbuki bu işi görebilecek ve dünyanın çoğu yerinde yaygın şekilde kullanılan açık kaynak kodlu dillere yönelseler onlar da rahat edecek. Yazılım geliştiricilerin bu tip konularda daha özenli olmaları gerekir bence.
Bir de özellikle ilkokullarda biraz da hak verdiğim bir eleştiri oluyor. ETAP Pardus’ta printer kurulumları özellikle bazı marka ve modellerde sorun olabiliyor. İlkokul öğretmenleri sınıflarında etkileşimli tahtalarına printer bağlayarak çıktı almak istiyorlar.
Aslında soru içerisinde yaşanan sorunlar sorulduğu için sanki büyük problemler var gibi görünüyor olabilir. Bir sürü de olumlu durum olumlu eleştiri oluyor. Mesela USB anahtar ile giriş, USB belleğe bulaşan virüslerin tamamen ortadan kalkması gibi küçük görünen ama tüm okula yayıldığında büyük sorunlara yol açan sorunlardan eser yok.
Dönüşüm sırasında öğretmenlerin ve öğrencilerin tutumları nasıldı? Ön yargıları kırmak için neler yaptınız?
Bir önceki soruda bu sorunun da yanıtı var aslında. Biraz açmak gerekirse, ilk etapta köy köy gezerek kurulumları elimizle yaptık. Nasıl kurulum yapıldığını anlattık. Sorun olduğunda ve telefonla çözemediğimizde yerinde müdahalede bulunduk. Nasıl yapılır şeklinde kullanım kılavuzları oluşturduk. Eğitimler verdik. Bu işin ülkemiz bağımsızlığı için önemine her gittiğimiz yerde değinmeye ve özgür yazılımın ne olduğuna sık sık vurgu yapmaya gayret ettik. Gençlerimizin çocuklarımızın sadece Pardus’tan haberdar olması için bile bu emeğe çabaya değer bence.
Öğretmenlerimizin şuanda Pardus’a bakış açıları nasıldır?
Öğretmenler bence artık alıştılar. Ön yargıları olanların ön yargılarının kırıldığını düşünüyorum. Bunu zaten il milli eğitim müdürlüğümüz de bazı çalışmalar yaparak gözlemlemeye çalıştı. Bildiğim kadarıyla birinci yılın sonunda yapılan memnuniyet anketinde Pardus ile devam edilmesi fikri çoğunluktaydı. Ben de yüksek lisans öğrenciliğim sürecinde bir iki nitel çalışma ile Pardus’a bakış açısını ele almıştım. Gerçi o çalışmalar herhangi bir yerde yayımlanmadı ama belki daha müsait bir zamanda o konuya da ağırlık verebilirim. Başta biraz gözü korkan öğretmen arkadaşlarımız oldu ama artık o noktadan çok ilerdeyiz diyebilirim.
Öğrencilerin Pardus’a yaklaşımları nasıldır?
İlk soruyu cevaplarken anlatmıştım. Köydeki bir okulda beş yıl kadar görev yaptım. Bunun yaklaşık 4 yılında bilişim teknolojileri atölyesinde ders yaptım. Öğrenci bilgisayarlarında sadece ve sadece Gnome Pardus kuruluydu. O kadar severek kullandılar ki anlatamam. Şu an bir meslek lisesinde çalışıyorum. Burada Pardus için farklı bir heyecan oluyor. Özellikle derslerde terminalden komut yazılarak işlem yapılması öğrencilerin dikkatini daha çok çekiyor. Birkaç komut öğrendiklerinde kendilerini uzmanlaşmış hissedip gururlanıyorlar. Uzak bağlantı yaparak birbirlerinin bilgisayarlarına girerek değişiklikler yapabilmek çok hoşlarına gidiyor.
Pardus dönüşümünü henüz tamamlamamış illerimiz için önerileriniz nelerdir?
Öncelikle çocuklar ve gençlerin ilgi ve dikkatleri için bu kararı verme süreçlerini hızlandırsınlar bence. Etap Pardus olan her etkileşimli tahta, o sınıfta bulunan 30 öğrencinin işletim sistemimizle tanışması demektir. Sistem çökmesi, format atma, virus temizleme gibi sorunların neredeyse tamamen ortadan kalktığını özellikle bilişim teknolojileri öğretmenlerinin bilmelerinde fayda var. Bunların hepsinin ötesinde sahipli yazılımların dışa bağımlılığı artırdığını ve ülkemizin kaynaklarının verimliliği adına bu hatadan dönülmesi gerektiğini bilmeliler. Israrla direnç gösterenler muhakkak oluyor ve olacaktır. Bu insanın insanlığın doğasında olan bir durum. Sistem değişiminden kaynaklı bir adaptasyon süreci de bazen zorlayıcı olabilir. Ama biz yaptıysak siz de yapabilirsiniz. Emin olun sandığınızdan çok daha az sancılı bir süreç. Etap Pardus kararı alıp geri dönen bir il duymadım. Varsa da beni aydınlatın 🙂
Ben de sizlere bize verdiğiniz destek ve değer için çok teşekkür etmek istiyorum. İyi çalışmalar diliyorum.