8 dk okuma süresi
Image
10 May '22

İSKİ Pardus ve Açık Kaynak Dönüşümü Başarı Hikayesi

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), Pardus’u ilk kullanan ve destekleyen kurumlar arasında yer alıyor. İki yıldır TÜBİTAK ile iş birliği yaparak Pardus dönüşümüne hız veren İSKİ, kullanıcı sayısını artırmanın yanı sıra merkezi yönetim sunucusu Liderahenk’i ve buna bağlı diğer Pardus sunucularını kullanıma almış durumda.
Image
Paylaş

İSKİ, ilk çıktığı günden bu yana Pardus’u kullanmaya başlayan ve destekleyen kurumların başında geliyor. İki yıldır TÜBİTAK ile işbirliği içerisinde Pardus dönüşümüne hız veren İSKİ, kullanıcı sayısını arttırmanın yanı sıra merkezi yönetim sunucusu Liderahenk’i ve bu yapıda gerekli diğer Pardus sunucularını konumlandırmış durumda.

1. Açık kaynak yazılım kullanma kararını almanız nasıl oldu?

Bildiğiniz gibi Açık kaynak kodlu yazılımlar, kaynak kodları açık, özgürce dağıtımı yapılan, her kullanıcı tarafından geliştirmeye açık yazılımlardır.

Bu kodların bir yazılımcıya veya kurum/kuruluşa ait olmaması, sürekli değiştirilebilir ve geliştirilebilir olması da diğer önemli avantajıdır. Bahsetmiş olduğum faydalar, açık kaynak kodlu yazılımların kamu yönetiminin “açıklık ve şeffaflık” ilkesi ile örtüşmekte olup sürdürülebilirliği yüksek ve yazılım maliyetlerinden büyük tasarruflar sağladığı için benim de uzun süredir takip ettiğim ve hayata geçirmek istediğim bir proje olmuştur.

2. İSKİ’de nasıl bir sistem topolojiniz var? Pardus sunucu ve istemcileriyle bu topolojinin neresinde duruyor?

Sistem topolojimiz yedekli veri merkezlerimizi, İSKİ abonelerine hizmet verdiğimiz şube ağlarını, bunun haricinde kritik altyapı olmamız sebebiyle mevcut tesislerimizin bağlantılarını sağlayan bir network üzerine kuruludur. Bu merkezi yapıda şuan kullanıcı ve sunucu bazında hibrit bir yapıdayız. Yani hem Linux hem Windows işletim sistemlerini kullanıyoruz.

Kullanıcı bilgisayarlarında Pardus 21 ve Windows versiyonlarını kullanmaktayız. Tabi ki bu Windows’tan Pardus’a dönüşüm sürecimiz devam etmektedir.

Sunucu tarafında ise Linux türevlerini ve Windows sürümlerini kullanıyoruz. Açık kaynak kodlu uygulamaları yaygınlaştırmaya ayrı bir önem verdiğimiz için Linux tabanlı sunucu sayımız da oldukça fazla ve giderek artmaktadır.

Kurum olarak Pardus ilk çıktığı günden bu yana Pardus kullanmaya başlayan ve destekleyen kurumların başında geliyoruz. Uzun süre Pardus kurulumları ve yaygınlaştırılması kullanıcı bazında ilerledi kurumumuzda. Geçtiğimiz 2 yıl içinde TÜBİTAK ile bir işbirliği yaparak mevcut Pardus kullanıcı sayımızı arttırmak ve merkezileştirmek için bir proje başlattık. Merkezi yönetim sunucusu Liderahenk’i ve bu yapıda gerekli diğer Pardus sunucuları konumlandırdık. Pardus kullanıcılarını artık merkezi bir yapıdan yönetebiliyoruz.

3. İSKİ’de açık kaynak yazılımlara geçişi hangi iç süreçlerinizde (uygulama sunucusu, terminaller, ofis yazılımları, firewall vs) gerçekleştirdiniz?

Ofis yazılımlarında Pardus PC’lerde LibreOffice kullanımına geçtik ve TÜBİTAK ile olan çalışmamızda da ilgili personellere LibreOffice eğitimi aldırdık. Pardus göçü yol haritamızda Pardus işletim sistemi haricindeki bilgisayarlara da LibreOffice yükleyip kullanıcıları bir adım daha Pardus’a yaklaştırmak istiyoruz.

Birçok işte açık kaynak kodlu uygulamaları devreye aldık; örnek vermek gerekirse iş süreci takibinde ”Redmine”, kendi eğitim platformumuz olarak “Moodle”, çevrimiçi toplantı uygulaması olarak “Big Blue Button” sunucu performans takibi için ”Zabbix”, kendi dosya depolama ve paylaşım platformumuz olarak “Nextcloud”, free radius, grafana… vs gibi. Tabi ki bu noktadaki çalışmalarımız devam etmektedir.

4. İSKİ içinde Pardus ve açık kaynak yazılımlara geçiş sürecinin hangi aşamasındasınız? Dönüşüm sürecinde ilerleyen yıllara dair yeni planlarınız var mı?

Aslında Pardus kurumumuzda çok önceden başlayan bir süreç, Pardus’a ilk geçen kurumlardan biriyiz. TÜBİTAK ile bir çalışma sürecine girene kadar kendi öz kaynaklarımız ile Pardus geçiş sürecini de yönetmişiz. Açık kaynak yazılımlara geçiş ise benim özellikle önem verdiğim bir nokta ve bu konuda çalışmalar da öyle başladı. Her ne kadar bir salgın süreci yaşasak da bu konuda araştırma, kurulum ve çalışmalara devam ettik. Kendi içimizde açık kaynak kodlu yazılımların yaygınlaştırılması ile ilgilenen bir ekip oluşturduk. Özgür yazılım firması ile anlaşarak bu süreci başlattık. Tabi bu devam eden bir süreç, ve bunu her noktada yapıp lisans, işletim sistemi vs bağımlılıklarından mümkün mertebe kurtulmak istiyoruz.

5. İSKİ’nin bu dönüşüm sürecinde Pardus iş/göç ortağı firmalarla çalıştınız mı?

İSKİ olarak bu dönüşüm sürecinde Pardus göçü için TÜBİTAK ile güzel bir çalışma dönemi geçirdik, yeni bir çalışma dönemini de başlatmak istiyoruz. Bunun haricinde Pardus göçünde takıldığımız bazı noktalar var özellikle kurum içi kullanılan uygulamaların Pardus uyumluluğu bu süreci oldukça etkilemekte. Bu noktada firmalarla çalışmalarımız oluyor. Mesela Autocad programı kurumumuzda plan proje birimlerince kullanılan bir program. Biz de Pardus üzerinde çalışacak muadil program arayışında bulunduk ve bulduk.

Ayrıca TÜBİTAK ile sürekli iletişimde kalarak Pardus göçünün ilerlemesi ve merkezileştirilmesi için yine sistemimizde kullandığımız ve kullanmayı planladığımız programlar, ürünler, yazılımlar ve sürücülerle ilgili uyum çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz.

6. İSKİ içinde hangi Pardus ürünlerini (Ahtapot, Engerek, Liderahenk vs) kullanıyorsunuz?

Liderahenk ve Libreoffice kullanmaktayız. Diğer ürünlerin de özelliklerini görmek için demo çalışmaları planlamaktayız.

7. Açık kaynak yazılımlara geçişle ne tür faydalar sağladınız? Toplam Sahip Olma Maliyeti’nde (TCO) sağlanan tasarruf tutarı nedir?

Açık kaynak kodlu yazılımlara geçiş bence kurumlar için bir özgürlük, hem maliyet hem kullanım noktasında. Biz kullanıcı tarafında işletim sistemi ve ofis programı lisans maliyetlerinden oldukça fayda sağladık. Yaklaşık 2000 Pardus kullanıcısı olduğunu düşünürsek bunların Windows ve MS Office lisans maliyetlerinden kuruma önemli bir fayda sağladık. Pardus göç sürecinin devam ettiğini göz önünde bulundurursak kurumumuz için ciddi bir tasarruf maliyeti sağlayacaktır.

8. Açık kaynak yazılımlara geçişte zorluk yaşadınız mı? Kurum içinde bir direnç gerçekleşti mi? Bu direnci nasıl aştınız?

Tabi ki yaşadık ve hala yaşamaktayız. Bu bir vizyon işi, bunu yönetimsel yapmak ve kullanıcı alışkanlıklarını kırmak biraz zorladı. Açık kaynak kodlu yazılımların kullanımında merkezi olarak yaptığımız projelerde çok problem yaşamadık, çünkü bunlar, teknik ekiple arka planda çalışarak kullanıcı hizmetine sunduğumuz işler.

Bizi özellikle zorlayan kısım Pardus kullanıcı tarafı, kullanıcılar Windows işletim sistemi alışkanlıklarını bırakmak istemiyorlar. Ama gördük ki bunların hepsi teknik destek ve eğitim ile aşılabilir. İSKİ olarak İstanbul çapında birçok şube ve personele sahibiz, bu yapının dağınık olması bir dezavantaj ama Pardus konusunda tecrübeli ve yetkin bir teknik ekibimiz var. Uzak uçlarda da olsa bu teknik ekibimizle, sorun yaşayan her kullanıcıya erişerek problemleri gidermekteyiz. Ayrıca yerinde çözüm gerektirmeyen sorunları da Pardus kullanıcılara uzaktan bağlanarak hızlıca çözüm sağlamaktayız.

Pardus ve LibreOffice kullanımına ilişkin eğitimleri yaygınlaştırmak ve merkezi eğitim platformumuza kullanıcıların her erişebileceği şekilde ayarlamak gibi bir düşüncemiz var, bu noktada da TÜBİTAK ile yeni çalışma döneminde farklı işlerimiz olacak.

9. Pardus özelinde bakacak olursak, hem yerli hem de açık kaynak bir yazılımı kullanmanın avantajları neler?

Öncelikle kesinlikle maliyet büyük bir avantaj, daha önce de belirttiğim gibi işletim sistemi ve ofis yazılımlarının lisans maliyetleri kuruma ciddi bir tasarruf sağlamaktadır.

Yerli olması ise diğer bir avantajı, böylelikle geliştirme ve sorun çözümleri için esneklik ve hız sağlıyor. Kullanıcı noktasında Pardus kullanımını yaygınlaştırdığımızda bu diğer açık kaynak kodlu yazılım ürünlerinin kullanımı ve sistem merkezinde çoğalması için bize bir basamak sağlayacaktır.

[wpdiscuz_comments]